Ana Sayfa                        Sait Selçuk ATICI Kimdir?                     Soru-Cevap                                    İletişim                                    Site Haritası

Kulak - Burun - Boğaz Hastalıkları

Baş - Boyun Cerrahi Uzmanı ve

Fizyoloji Bilim Uzmanı (PhD)

 :: Baş Dönmesi
 :: Allerjik Rinit
  Bunları Biliyor musunuz? : Kulak Enfeksiyonları(Otitler) |  Kulak Çınlaması (Tinnitus) |  Kulak Kireçlenmesi (Otoskleroz) |  Kulak Kaşıntıları |  Biyonik Kulak (Koklear İmplant) |  Cep Telefonlarının Kulağa Etkileri |  Gebelerde İşitme Sorunları |  Burun Tıkanıklığı (Ergilik=Deviasyon) |  Sinüzit Sebepleri, Tedavisi ve Endoskopik Sinüs Cerrahisi (FESS) |  Balon ile Sinüzit Cerrahisi (Balon Sinoplasti) |  Burun Kanaması (Epistaksis) |  Gebelerde Burun Sorunları |  Yaşlılarda Burun Sorunları |  Nezle, Grip, Soğuk Algınlığı ve Grip Aşıları |  Burun ve Sinüs Tümörleri |  Burunda Yabancı Cisim |  Bademcik ve Geniz Eti Hastalıkları |  Horlama ve Uykuda Nefes Durması |  Öksürük ve Tedavisi |  Kekemelik ve Tedavisi |  Reflü (Ağıza Safra Gelmesi) |  Ağız Kokusu (Halitozis) |  Ağız İçi Yaralar (AFT) ve Tedavisi |  Gırtlak - Boğaz Kanserleri ve Sigara Bağlantısı |  Yemek Yerken Çeneden Ses Gelmesi |  Yüz Felçleri |  Guatr (Tiroid Bezi) Hastalıkları ve Tedavisi | 
Kulak Hastalıkları Burun Hastalıkları Boğaz Hastalıkları Çene ve Yüz Hastalıkları KBB'de İlaç Kullanımı
Kulak Hastalıkları / Kulak Çınlaması (Tinnitus)

 

          TANIM: Çınlama, hastanın dışardan herhangi bir sesli uyaran olmaksızın anormal ses algılanması olarak tanımlanır. Tinnitus; kokleada herhangi bir mekanik, titreşimsel aktivite ile eşleşmeyen sinir sitemindeki aktiviteden bağımsız ses algılanması olarak tarif edilir. Duyulan bu ses püre tone ( tek frekansta) olabileceği gibi multipl tonda olabilir. Bu nedenle hastalar değişik tanımlamalarda bulunabilirler. Tinnitus farklı ve çeşitli karakterlere sahiptir ; düşük perde - yüksek perde, gürültü -yumuşak ,fisıltı -çınlama ,aralıklı- devamlı . Tinnitus bir hastalık değil bir semptomdur. Sübjektif olmasına karşın klinik olarak sübjektif ve objektif tinnitus olarak adlandırılır. Tinnitus hem persepsiyal hem de fizyolojik komponentleri içine alan odituar sinyalleri işlemede malfonksiyon bulgusudur. Psikiyatrik ve nörolojik bozuklukların bir bulgusu olan odituar hallisinasyondan ayırt edilmelidir. Tinnitus spontan olarak düzelme göstermeden üç haftadan daha uzun süre varsa kronik olarak kabul edilir.Tinnitus, hastaların hayatlarında değişen derecelerde negatif etkileri olan çok yaygın bir durumdur. Bazı insanlarda çok az bir irritasyon yaparken bazılarında normal hayatlarını sürdürmelerini bile etkiler hatta bazen intiharla bile sonuçlanabilir. Yapılan istatistiklere göre çınlama sesinin frekansı OHz-lOOOOHz arasında değişmektedir. Genellikle 2400Hz civarında çınlamayı daha çok hissederler. Tinnitus erkek ve kadınları farklı dağılımlarda etkilemektedir. Stouffer ve Tyler hastaların çınlamayı %52 sinde çift taraflı, %37 sinde tek taraflı,%10 unda kafa içersinde, %1 inden az bir kısmında kafanın dışında duyduğunu belitmişlerdir. Yaşla beraber çınlama insidansı artış göstermektedir. En sık 40 - 70 yaş arası kişiler etkilenir ,çocuklar ise nadiren etkilenir. Çoğu insan nadiren tinnitusu fark eder ve genellikle sessiz ortamlarda fark edilir. Dünya popülasyonunun %15 i tinnitustan yakınmaktadır ve sıklıkla birlikte işitme kaybı vardır. Hastaların % 70 - 80 i kulak hastalığı ile başvurular. Tinnitus otolojik hastalıkların non -spesifik ama önemli bir semptomudur.

 

          ETYOLOJİ:Tinnitus bir çok hastalığın semptomudur ve odituar yol boyunca herhangi bir yerde meydana gelebilir. Kalıcı ve rahatsız edici tinnirusun psikolojik komponentlerinin olduğu düşünülür. Çoğu insan tinnitusla yaşamaya alışır ancak bazıları alışamaz. Bu farklılık bir çok teori ortaya atılmıştır. Son zamanlarda ortaya atılan nörofızyolojik model hem tanı hemde tedaviye yönelik bir açıklama getirir. Bu teoride çok şiddetli hastalık korkusu ya da sinirlenme gibi duygulanımlar hastada tinnitusa yol açar. Bu duygulanımlar profesyonel müdahale ile tamamen ortadan kaybolur. Habitüasyon teorisinde ; kronik stres, güçlü uyaranlar , sesin önemi ya da beklenmeyen bir uyaran faktörler normal habitüasyon prosesini engeller.

 

          SINIFLANDIRMA:Tinnitus genel olarak objektif ve sübjektif olmak üzere iki ana kategoriye ayrılır:

 

          a) Objektif tinnitus (somatosesler):

          Hastanın duyduğu sesi hekim veya bir başka kişide duyuyorsa buna objektif tinnitus denir; vasküler anomaliler, nöromusküler bozukluklar, östaki tüpü ve temporomandübüler eklem disfonksiyonunu içerir. Sübjektif tinnitustan çok daha az yaygındır ve genç hasta grubunu daha fazla etkileyebilir.Somatosesler genelde gözlemci tarafından steteskop, toynbee tüpü, doppler ve diğre dinleme araçları ile duyulabilir. Hasta sık olarak pulsatil ve tıkayıcı bir ses tarifler.

 

          Objektif tinnitus sebepleri

               Vasküler anormallikler

               Arteriyovenöz şantlar

               Konjenital arteriyovenöz malformasyonlar

               Akkiz arteriyovenöz şantlar

               Glomus jugulare

               Glomus timpanikum

               Arteriyel gürültüler

               Yüksek seviyeli karotis arter

               Karotis stenozu

               Vasküler lup

               Persistan stapediyal arter

               Venöz vızıltılar

               Dehissan juguler bulb

               Hipertansiyon

               Patent tuba

               Palatal myoklonus

               İdiopatik stapes kası spazmı

 

           b) Sübjektif tinnitus :

          Hekim tarafından algılanamayan sadece hasta tarafından duyulabilen tinnitustur. Tüm hastalar göz önüne alındığında sübjektif tinnitus daha yaygındır.Oluşum mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Birçok teori ortaya atılmıştır. Semptomlar odituar yol üzerinde herhangi bir noktadan kaynaklanabilir.Bu teoriler içinde odituar sinir fibrillerini uyaran zedelenmiş koklear saçlı hücreler, odituar sinir fibrillerinin spontan aktivitesi beyin sapında odituar çekirdeğin hiperaktivitesi ve üst nöral aktiviteler üzerinde santral odituar korteksin supresif etkisinin azalması ile sonuçlanan koklear zedelenmedir. İdiopatik grup dışında tinnitusa neden olan bir çok hastalık vardır.

 

*Otolojik faktörler: Presbiakuzi ,gürültüye bağlı işitme kaybı, meniere hastalığı , otoskleroz , diğer otolojik hastalıklar.

*Metabolik hastalıklar: Hipertroidi, hipotroidi, hiperlepidemi, diabetis mellitus.

*Nörolojik hastalılar: Kafa travmaları ,multipl skleroz.

* İlaçlar : Aspirin, aminoglikozidler, diğer ilaçlar.

*Tümörler: Fasial sinir nöroması, akustik nöroma ve temporal lob tümörleri.

*Psikolojik faktörler: Depresyon, anksiyete.

 

Tinnituslu hastaların değerlendirilmesi amacıyla

A. Pulsatil       B. Non-pulsatil olarak sınıflandırılır.

 

A. Pulsatil tinnitus etiyolojisinde :

•    Benign intrakranial hipertansiyon (venöz hum)

•    Aterosklerotik karotid arter hastalığı, glomus tümörü (tinpanikum veya jugulare)

•    Vasküler malformasyonlar (dural A-V malformasyon , karotid arter anevrizması)

•    Otosklerozis

•    Palatal mykolonus

•    Orta kulak kaslarının myoklonusu (tensor tinpani veya stapedius)

•    Hipertansiyon

 

B.Non-pulsatil tinnitus etiyolojisinde:

• İşitme kaybı

• Akustik travma

• Otitis extama ve media

• Öztaki tüpü disfonksiyonu

• Labirintitis

• Meniere hastalığı

• TME eklem disfonksiyonu

• Gerilim baş ağrısı

• Stres, depresyon anksiyete

 

Tinnitusun muhtemel sebeplerini değerlendirmede CAPPE kısaltması da kullanılır.

 

C: Kimyasal stresler

A: Akustik stresler

P:Patolojik stresler

P: Fiziksel stresler

E: Emosyonel stresler

 

          C:Kimyasal stresler:  

          Eritromisin, diğer makrolid antibiyotikler , aminoglikozidler , furosemid ve diğer loop diüretikler ,yüksek doz aspirin, non-steroidal anti inflamatuar ilaçlar, kinin , klorokinin,antineoblastik ilaçlar, kafein, nikotin ve alkolü içerir. Bunlarda kafein, alkol alımını azaltmaya , sigarayı bırakmaya ve doktorlara danışarak alternatif ilaçlara geçme önerisinde bulunuruz.

 

          A: Akustik stresler:

          Kronik gürültü maruziyeti , akustik travma , SN-İK ( presbiakuzi ,gürültü kaynaklı) veya İT-İK yi içerir. Özellikle mesleksel olarak gürültüye maruz kalamarda işitmeyi koruyucu önlemler önerilir.

 

          P: Patolojik stresler:

          İnfeksiyöz ,inflamatuar , vasküler veya neoblastik durumları içerir. Tanı hikaye ve FM ile konur. İleri tektikler gereklidir.

 

          P: Fiziksel stresler:

          Doğal olayları (güçlü egzersizden sonra nabzı hissetmek ) veya ateş , ÜSYE ,TME disfonksiyonu ( dişleri sıkarsak kulaklarda gürültü duymak) , tansiyon başağrılan , servikal kas gerilimi gibi non-otolojik olguları içerir. Ostaki disfonksiyonu olan hastalar yutkunmada olduğu gibi açılma sesi duyarlar.

 

          E: Emosyonel stresler:

          Evdeki, işyerindeki veya ailesel problemler bu gibi stresleri açığa çıkarır. Stresin azaltılması bu hastalarda çok faydalıdır. Semptomları kontrol etmek için psikolojik destek yaklaşımını önerebiliriz. Stresin artması tinnitusu daha gürültülü yapar. Buda stresi arttırır. Bu kısır döngü halini alır. Bu siklusun kırılması önemlidir. Çoğu hasta basitçe güven verilmesi yeterlidir. Bazı hastalarda düşük doz antidepresanlar (yatarken 25mg. amiltriptilin ) başlayabiliriz.

          Hastalarda bu streslerin tanımlanması tanı ve tedavide izlenilecek yol için önemlidir. Çoğu hastalar bilgilendirilmeli ve güven verilmelidir. Diğer hastalar ise ileri tetkik ve tedaviye giderler.

 

 

YASAL UYARI:   Bu sitenin içeriği ziyaretçilerini bilgilendirmeye yönelik hazırlanmış olup, sağlıkla ilgili konularda tıbbi teşhis, tedavi veya reçete bilgisi özelliği taşımaz. Bu bilgilerin yanlış anlaşılması veya kullanılmasından doğabilecek mağduriyetlerden site/site sahibi sorumlu tutulamaz. Bu siteyi ziyaret eden kişiler bu uyarıyı kabul etmiş sayılır. Sitedeki bilgiler hergün güncelleştirilmediğinden her bilgi ziyaretçi tarafından doktora danışılarak kontrol edilmelidir.

© 2008 www.saitselcukatici.com.tr ENTRIUM Kulak Burun Boğaz Teşhis Tedavi Tüm hakları saklıdır