BENİNG PAROKSİSMAL POZİSYONEL VERTİGO (BPPV)

 

     En sık görülen ve gereksiz yere uzun süre ilaç kullanılan bir periferik vertigo nedenidir. Genellikle otuzlu yaslardan sonra görülen, bas hareketleriyle vertigonun ortaya çıktıgı bir klinik tablodur. isitme ile ilgili belirtiler yoktur. Hasta yatakta bir taraftan diger tarafa dönerken, yukarıya veya asagıya bakısta 10-30 saniye kadar süren ani bas dönmesinden yakınır. BPPV adını bir süre sonunda kendiliğinden düzelebilmesi (Benign), kısa süreli ataklarla gelmesi (Paroksismal), başın belirli pozisyonları ile ortaya çıkması (Pozisyonel) gibi oldukça karakteristik olan özelliklerinden alır. BPPV’ da nistagmusun yönünü ve karakterini tutulan yarım daire kanalı ve altta yatan mekanizma belirler. Ani başlayan ve saniyeler süren şiddetli vertigo ile nistagmusa sıklıkla bulantı, kusma, çarpıntı, terleme gibi yakınmalar da eşlik eder. Tipik yakınmalar baş hareketleri ile ortaya çıkan, saniyeler süren, çevrenin dönmesi tarzında olan başdönmesi, dengesizlik hissi ve bulantıdır. Yakınmalar daima baş hareketleri ile oluşur; yatakta yana dönme, yataktan kalkma, arkaya bakma, merdiven çıkarken başı yukarıya kaldırma, yerden bir şey almak için öne eğilme en sık görülen tetikleyici hareketlerdir. Ataklar arası dönemde genellikle bir yakınma yoktur, ancak bazı hastalar gerçek vertigo tarzında olmayan sürekli bir dengesizlik hissinden yakınabilirler. BPPV birden bire ortaya çıkar, tipik olarak hastalar sabah uyanıp yataktan kalkmaya çalışıken aniden ve genellikle ciddi bir başdönmesi oluştuğunu ifade ederler. Yakınmaların ağırlığı değişken olabilir; bazı olgularda en ufak bir hareketle çok rahatsız edici başdönmesi oluşurken, bazılarında belirgin nistagmusa rağmen yakınma çok az olabilir.

 

     BPPV vertigonun en sık nedenidir. Tüm olguların yaklaşık olarak % 20’sinden, ileri yaş gruplarında ise % 50’ sinden sorumludur. Ancak genellikle doğru tanı konulamadığından ve sıklıkla diğer iç kulak hastalıkları ile birlikte bulunabildiğinden, bu oranların gerçekte daha yüksek olduğu düşünülmek Otolitik organlar olarak da bilinen utrikulus ve sakkulusta bulunan makulaların üzerindeki otokonial tabaka içinde otokonia adı verilen kalsiyum karbonat (kalsit) kristalleri bulunur. Sakkulustaki otokonialar semisirküler kanal sistemi içine geçemez; buna karşın her üç semisirküler kanalın direkt olarak ilişkili olduğu utrikulus makulasından değişik nedenlerle ayrılan otokonialar posterior, lateral veya superior semisirküler kanal içine geçebilirler. Utrikulus makulasından ayrılan otolitler yer çekimi nedeniyle en sıklıkla vestibüler labirentin en derin yeri olan posterior kanal ampullasına giderler. Ampullada biriken otolitler baş hareketleri ile kupulayı deplase ederek vestibüler stimulasyon yaratır ve böylece vertigo ve tutulan kanalın düzleminde nistagmus ile karakterize olan BPPV tablosu ortaya çıkar. BPPV kanalithiasis veya kupulolithiasis mekanizmaları ile kanallardan herhangi birini etkileyebilir. En sıklıkla posterior kanal (% 93) tutulur, olguların büyük çoğunluğunu unilateral posterior kanal BPPV oluşturur (% 85). Özellikle kafa travması sonrasında olmak üzere bilateral simultane posterior kanal tutulumu da görülebilir (% 8). Lateral kanal BPPV daha azdır (% 5), superior kanal kaynaklı BPPV ise çok nadirdir. Aynı kulakta posterior ve lateral kanalların birlikte tutulumu görülebilir.


     Tüm BPPV olgularının büyük bir çoğunluğunu posterior kanal formu oluşturur, bunun nedeni posterior kanalın hem ayakta hem de yatar durumda iken vestibüler labirentin en derin düzeyinde bulunmasıdır. Posterior kanal BPPV olgularının çoğunda altta yatan fizyopatolojik mekanizma kanalithiasisdir. Ayakta dik durumdan sırt üstü yatar duruma gelindiğinde utrikulus içindeki partiküller yer çekimi etkisi ile bir huni biçimindeki ortak krus içinden posterior kanala düşer. Kanal içine giren partiküller daha derinde olan ampuller uç içindeki kupula tarafından bloke edilirler ve tek çıkış yolu olarak kanalın nonampuller ucu kalır (ortak krus).